
Yalova’nın Simgelerinden M/V Fenerbahçe Vapuru
Uzun yıllar Yalova’ya sefer yapan Fenerbahçe Vapuru, nostaljik ve eşsiz tasarımıyla yolcularına unutulmaz anlar yaşattı. Bu güzel vapurla seyahat etmek büyük bir keyifti. Yıllarca Yalova – Adalar – Kabataş hattında gidip geldim, hatta veda seferine bile katılma şansını yakaladım. Her seferinde dalgalarla birlikte süzülen bu güzel vapur, yolcularına sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda keyifli bir deniz yolculuğu sundu. Ne yazık ki, artık böyle vapurlar üretilmiyor. Umarım bu tür değerli miraslar korunur ve gelecek nesillere aktarılır.
O zamanlar vapurun geniş güvertesinde martılara simit atmanın, Boğaz’ın serin esintisini hissetmenin tadı bambaşkaydı. Cam kenarına oturup dalgaların köpüklerini izlemek, vapurun güçlü motor sesini duymak bile ayrı bir keyifti. Keşke tüm bakımları, özellikle motor kısmı da dahil olmak üzere eksiksiz yapılsa ve zaman zaman çalıştırılsa… İnsanlar bu harika vapurun güçlü motor sesini duysa, onunla bir kez daha denizleri aşsa.
Fenerbahçe Vapuru’nun Yalova İçin Önemi
Fenerbahçe Vapuru, Yalova’nın ulaşım tarihinde çok özel bir yere sahiptir. Yalova, İstanbul’a en yakın tatil ve dinlenme noktalarından biri olarak her dönem büyük ilgi görmüştür. Yaz aylarında Adalar ve İstanbul’a giden yolcuların vazgeçilmezi olan bu vapur, yalnızca bir ulaşım aracı değil, Yalovalılar için bir simge, anılarla dolu bir hatıra olmuştur.
Özellikle 90’lı yıllarda ve 2000’lerin başında, Yalova’dan İstanbul’a gitmek isteyenlerin en keyifli seçeneklerinden biri Fenerbahçe Vapuru’ydu. Çınarcık ve Yalova’nın yazlıkçılarla dolup taştığı dönemlerde, insanlar sabahları İstanbul’a gidip akşamları bu vapurla geri dönerdi. Gün batımında vapurun güvertesinde oturup Marmara’nın ışıltılı sularını izlemek, İstanbul’dan Yalova’ya dönerken dalgaların hafif sallantısı eşliğinde çay içmek gerçekten özlenen anılardan biri oldu.
Bugün Yalova’da yaşayan birçok kişi, bu vapurun sesini ve güvertesinden izlediği manzaraları unutamaz. Vapur sadece yolcularını değil, Yalova’nın hafızasını da taşıyan bir hatıra gemisidir.
Fenerbahçe Vapuru’nun Kısa Tarihi
Fenerbahçe Vapuru, 1952 yılında İskoçya’nın Glasgow kentinde William Denny & Brothers Dumbarton tersanelerinde, eş vapuru Dolmabahçe ile birlikte inşa edilmiştir. “Bahçe tipi” vapurların bir üyesi olan bu zarif vapur, 14 Mayıs 1953’te Şirket-i Hayriye (bugünkü Türkiye Denizcilik İşletmeleri) bünyesinde hizmete girmiştir.
Uzun yıllar Sirkeci – Adalar – Yalova – Çınarcık hattında sefer yaparak binlerce yolcuyu taşıyan Fenerbahçe Vapuru, 22 Aralık 2008’de “Veda Turu” adlı son seferini gerçekleştirmiştir.
Teknik özelliklerine gelince; her biri 1.500 beygir gücünde iki adet Sulzer dizel motoru bulunan çift uskurlu bu vapur, saatte 18 mil hız yapabiliyordu. Geniş bacası, zarif hatları ve özellikle ahşap aksamı ile görenleri kendine hayran bırakmıştır.
2009 yılında Rahmi M. Koç Müzesi’ne devredilen vapur, günümüzde müze olarak ziyaretçilere açık olup, nostaljik kafesi ve sergileriyle denizcilik tarihine ışık tutmaya devam etmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından belirli bir süre için müzeye tahsis edilmiştir.